aliqq

orta asya

Göktürklerin Bölünmesi ve Doğu Göktürkler /583-630/



Devletin batısını 576 yılından beri yöneten Tardu ile 581 yılında doğu tahtına çıkan İşbara arasında tüm devletin başının kim olduğuna yönelik iç çatışma çıktı. Geleneklere göre doğu tarafının baş kağan olması gerekirken; Çin devleti batının yabgusu Tardu`ya elçi ve hediyeler gönderek; Tardu`nun aklına hükümdarlığı sokturdu. 

İşbara Dönemi



Göktürk devletinin ikiye ayrılmasından sonra, Doğu Göktürk devleti gücünü kaybetmeye başladı. İşbara Kağanın Çine düzenlediği seferler başarısızlıkla sonuçlandı. Çin ipek ticaretini engelleyip Göktürklerin onbin kadar tüccarını sınırdışı etti. Bu durum Doğu Göktürkler arasında açlık ve yoksulluğun doğmasına yol açtı. Doğu Göktürklere bağlı birçok Türk boyu kıtlık sebebiyle Batı Göktürklere sığındı. Çevresinde kalan az Türk boyu ile zor durumda kalan İşbara, 585 yılında giderek artan iç isyanlar sebebiyle Çin hakimiyetini kabul etti ve Çinden yardım istedi. 

Doğu Göktürkleri bertaraf etmeyi başaran Çinin asıl amacı; tüm Orta Asya halklarını Çinlileştirerek, Çin için tehdit olmaktan çıkarmaktı. Bu nedenlerle Doğu Göktürk halkına Çince konuşmayı, Çinliler gibi giyinmeyi ve Çin adetlerini kabul etmeyi zorladı. 

Çin esaretine dayanamayan İşbara 587 yılında öldü. 

Yehü ve Tülan zamanlarında Çin baskısı iyice arttı. Kimin Kağan tüm istekleri kabul etmek zorunda kaldı. Daha sonra başa Şipi Kağan geçti. 

Şi-Pi Kağan ve tekrar güçlenme



Şipi Kağan döneminde doğu Göktürkler ilk bölündükleri evredeki gibi eski güçlerine kavuştular Şipi Kağan; Tibetten Amur ırmağına kadar tüm Doğu Orta Asyayı yönetti. Çindeki iç karışıklıklardan yararlanarak Çine savaş açtı ve Çini haraca bağladı. İmpartor esir düştü. İmpartoru yıllık vergi vermek şartıyla serbest bıraktı. 

Daha sonra Oğlu Çulo Kağan geçti. Çulo Kağan evlendiği Çinli prenses tarafından zehirlenerek öldürüldü. 

Daha kardeşi Kieli Kağan geçti. Çin üzerine çıktığı bir seferde esir düştü. Çinli imparator ; kuzeni Şipi Kağanın yaptığının tersine öldürüldü. Doğu Göktürk devletine son verildi. 

630 yılından 680 yılına kadar Doğu Göktürkler Çin esaretinde yaşadılar. 

Doğu Göktürk Kağanları



  • İşbara (581- 582 bölünme- 587)
  • Yehu (587-589)
  • Tülan (589-600)
  • Kimin Kağan (600-609)
  • Şipi Kağan (609-619)
  • Çulo Kağan (619-621)
  • Kieli Kağan (621-630)







Göktürklerin bölünmesi ve Batı Göktürkler /583-657/



Devletin batısını 576 yılından beri yöneten Tardu ile 581 yılında doğu tahtına çıkan İşbara arasında tüm devletin başının kim olduğuna yönelik iç çatışma çıktı. Geleneklere göre doğu tarafının baş kağan olması gerekirken; Çin devleti batının yabgusu Tardu`ya elçi ve hediyeler gönderek; Tardu`nun aklına hükümdarlığı sokturdu. 

Tardu Dönemi



Devletin batısını yöneten Tardu 532 yılından itibaren bağımsız hareket ermeye başladı. Amacı doğu Göktürk hakanını bertaraf ederek ülkenin doğusunda yaşayan Türk boylarını da bünyesine almaktı. Tardu ülkesini Tibetin batısından; Kırıma kadar genişletti. Sasaniler ile savaştı. 600 yılında Çine sefere çıktı. Çinliler Türk askerlerinin su içtiği kuyuları zehirleyerek onları öldürdü. Çin seferinin kötü sonuçlanmasıyla Töleste yaşayan Türk boyları devlete isyan etti ve Tardu öldürüldü. 

Tardudan sonra yerine geçen kağanlar Çinle iyi geçinmeye çalıştı. 

Tong Yabgu Dönemi ve tekrar güçlenme



Daha sonra başa geçen Tong Yabgu döneminde Çinde meydana gelen karışıklar sebebiyle bağımsız hareket etmeyi başardılar ve yeni bir ordu ve düzen kurdular. Töles boyları bertaraf edildi. Sasaniler karşısında zafer kazanıldı. Fakat tahta geçmek isteyen Karluk ve Onok boyları isyan çıkardı ve devlet çöküşe gitmeye başladı. 

Tong Yabgu amcası Sebu tarafından öldürüldü. Bu dönemde başlayan iç karışıklardan yaralanan Çin 659 yılına kadar kesin olarak batıda varlığını hissettirebildi. 660 yılından 681 yılına kadar Çin baskısı altında Türk boyları yaşadı. 



Batı Göktürk Kağanları



  • İstemi Yabgu (Birleşik göktürk dönemi)
  • Tardu (576- 582 bölünme- 600) (582`de bölünme)
  • .
  • Tong Yabgu
  • Sebu





Avrupa Hun Devleti

Kuzey Hun Devleti’nin yıkılmasından sonra, önce Aral Gölü dolaylarına, daha sonra Ural ve Volga ırmakları arasına yerleşen Hunlar, 4. yüzyıl ortalarında tekrar batıya doğru göçe başladılar. Hazar Denizi ile Aral Gölü arasında yaşayan Alanların topraklarını ele geçirdiler. Balamir’in yönetimindeki Hunlar, 375 yılında Avrupa’ya ilerlediler. Bu sırada Karadeniz’in kuzeyinde ve Doğu Avrupa’da Gotlar, Gepitler ve Vandallar gibi Germen kavimleri yaşamaktaydı. Bu Germen kavimlerinin dışında aynı bölgelerde daha başka Doğu Germen kavimleri ile Slav ve İran kökenli çeşitli kavimlerde yaşamaktaydı.

Böylece Hunların harekete geçtiği bu kavimlerin birbirlerini yerlerinden atarak batıya doğru yaptıkları akınlar, büyük bir kavimler hareketını başlatmış oluyordu. Avrupa’nın bugünkü etnik yapısınınoluşmasında büyük oranda etkisi olan Hunların neden olduğu bu kavimlerin hareketine Kavimler Göçü adı verilmektedir (375). Büyük Hun Devleti’nin yıkılmasından sonra Çin, Asya’da tek güçlü devlet olarak kaldı. Çin egemenliği altında yaşayan Hun boyları, 4. yüzyılda Çin’de çıkan karışıklıklardan yararlandılar. Bunun sonucu olarak yeni Hun devletleri kurdular. Bunların en önemlileri, Kuzey Liang ve Tabgaç (To-pa) devletleridir. Asya’da bu dönemde ortaya çıkan diğer güçlü devletler şunlardır: Avarlar (Juan-Juanlar), Sasaniler, Akhunlar (Eftalitler).
Kavimler Göçü’nün Avrupa açısında getirdiği önemli sonuçlar şunlar oldu:
*Batı yönünde ilerleyen kavimlerin, topraklarına girmesini önleyemeyen Roma İmparatorluğu, 395 yılında Batı ve Doğu Roma İmparatorluğu olarak ikiye ayrıldı. 476 yılında Batı Roma İmparatorluğu yıkıldı.
*Avrupa uzun yıllar karışıklıklar içinde kaldı ve çeşitli kavimlerin karışması sonucu Avrupa’nın etnik yapısı değişti.

*Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılması ile ortaya çıkan siyasi parçalanmalar sonucu, günümüz Avrupa devletlerinin bazılarının temeli atıldı. Alanlar, Vandallar ve Vizigotlar, İspanya’ya giderek yerli halkala karıştılar. Bugünkü İspanyolların etnik durumu böylece belirlenmiş oldu. Angıllar ve Saksonlar, Britanya adalarına gittiler, burada yaşayan yerlilerle karışarak İngilizleri oluşturdular. Kavimler Göçü sonucunda Batı Roma topraklarına giren birçok kavim, Roma’nın düzenini bozarak Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasına neden oldu, bu topraklar üzerinde birçok Germen devleti kuruldu. Bu devletlerin en önemlisi Frank devleti’dir.
*Avrupa’daki sürekli savaş ve yağmalamalar, krallıkların güçlerini kaybetmelerine ve feodalite rejiminin ortaya çıkmasına zemin hazırladı.
AVRUPA HUN DEVLETİ
Kuzey Hun Devleti’nin yıkılmasından sonra dağılan ve batıya çekilen Hunlar, Ural ve Volga ırmakları arasına yerleşip buradaki Türk boylarını da egemenlik altına aldılar. 4. yüzyılın sonlarına doğru Karadeniz’in kuzeyinden batıya doğru göçe başladılar. Bu sırada Hunların başında Balamir bulunuyordu. Hunlar, önlerine çıkan ilk takvim olan Ostrogotları yenilgiye uğratıp egemenlikleri altına aldılar. Hunların göçe zorladığı kavimler, bugünkü İtalya, Fransa ve İspanya topraklarına girdiler.Balamir’den sonra başa geçen Uldız zamanında Hunlar, akınlara iki kol halinde devam ettiler. Bir kol Karpat Dağları’nı aşarak Macaristan’a girerken diğer kol Kafkasya’dan geçip Anadolu’ya girdi. Çukurova’ya kadar inen Hunlar, daha sonra yeniden Karadeniz’in kuzeyindeki yurtlarına döndüler. Uldız ayrıca, Bizans üzerine akınlar yaptı ve onları vergiye bağladı. Andolu’ya yapılan bu Hun akınları sayesinde Türkler ilk defa Anadolu’ya ayak başmış oluyorlardı.
ATTİLA DÖNEMİ 
 Avrupa Hun Devleti en güçlü dönemini Attila zamanında yaşadı. Bu dönemde Doğu Roma üzerindeki Hun baskısı daha da arttı. Bu baskıya dayanamayan Doğu Roma İmparatoru, Orta Tuna boylarını Hunlara bırakmak zorunda kaldı. Attila’nın amacı, büyük bir devlet kurmak, Doğu ve Batı Roma İmparatorluklarını egemenliği altına almaktı. 
DOĞU ROMA SEFERİ(447)
 Doğu Roma’nın Hunlara yıllık vergisini ödemek istememesi üzerine, Attila sefere çıktı. Makedonya üzerinden iki kol halinde Trakya’ya girip Bizans’ın başkentini kuşatmak üzere Büyük Çekmece önlerine kadar geldi. Bunun üzerine İmparator Teodostüs, barış istemek zorunda kaldı. Yapılan Anatolios Antlaşması’na göre; Doğu Roma (Bizans), Tuna’nın güneyinde asker bulundurmayacak; savaş tazminatı ödeyecek ve yıllık vergi üç katına çıkacaktı (447). Bizans için çok ağır olan bu antlaşmanın özellikle yıllık vergi ile ilgili maddesini yerine getirmek, devletin mali gücünü aşması açısında imkânsızdı. Bu durum karşısında Bizanslılar, Attila’dan kurtulmak için ona suikast düzenlemiş ama başarılı olamamışlardır (448).

BATI ROMA (GALYA) İTALYA SEFERİ
 Doğu roma üzerindeki otoritesini kesin olarak gösteren Attila, Hun dış politikasını değiştirerek bu tarihe kadar iyi ilişkiler içerisinde olduğu Batı Roma İmparatorluğu üzerine yönelmeye karar verdi. Öncelikle, Batı Roma’ya yapılan Hun askeri desteği 439 yılından itibaren azaltılarak savaş için hazırlık yapılmaya başlandı. 451 yılında Batı Roma’nın asker deposu olarak görülen Galya (Fransa) üzerine yürüyen Attial, Katalon Ovası’nda güçlü bir Roma ordusuyla karşılaştı. Her iki tarafında ağır kayıplar verdiği bu savaşta kesin bir sonuç alınamadı.
 Bu savaştan istediği sonucu alamayan Attila, bir yıl sonra yeniden büyük bir orduyla Alpleri aşarak, İtalya’ya girdi (452). Papa’nın başkanlığı’nda bir heyet, Hun ordugâhına gönderildi. Papa, imparator ve tüm Hıristiyan dünyası adına Attila’dan Roma’yı bağışlamasını istedi. Eski bir uygarlık merkezi olan Roma’ya zarar vermek istemeyen Attila, Papa ile yaptığı görüşme sonrasında geri döndü.
AVRUPA HUN DEVLETİ’NİN YIKILIŞI
 Attila’nın 453 yılında vefatından sonra yerine geçen çocukları zamanında, Hun Devleti bütünlüğünü koruyamadı. Hunlara bağlı kavimleri ayaklanması ve Bizans’ın saldırıları sonucu, Hun Devleti yıkıldı (469). Hunlar Karadeniz’in kuzeyine geri döndüler.



AKHUNLAR



Beşinci yüzyılda Batı Türkistan ve Afganistan bölgelerinde devlet kuran bir Türk kavmi. Akhunlara Çinliler “Ye-ta”, Araplar “Haytal”, Bizanslılar ise “Eftalitler” demektedirler. Akhunların 5. yüzyıl başlarında Sibirya’daki Hun-Türk imparatorluğunun yıkılması neticesinde batıya göç ederek bu bölgeye yerleşen Hiungnuların bir kolundan oldukları tahmin edilmektedir. Buraya yerleştikten sonra İran’daki Sasaniler ile savaşarak topraklarını genişlettiler. Sasaniler, Akhun saldırılarına Behram Gur zamanında karşı koydular. Onun ölümünden sonra Akhunlar, İran’a baskılarını artırdılar. Akhun İmparatoru Aksungur Han, himayesine aldığı Firuz’u, Sasani tahtına çıkardı (459). Bu yardımına karşılık Telekan ve Tirmiz şehirlerini aldı. Kuzey Hindistan’a düzenlediği bir seferle Guptalar Devletini yıktı ve Pencab’ı ele geçirdi (470). 

499 yılında İran’da Mejdek taraftarlarının çıkardığı isyanda tahtını kaybeden Sasani hükümdarı Kubad, Akhunlara sığındı. Akhun hükümdarı Toraman 30.000 kişilik bir kuvvet göndererek isyanı bastırdı ve Kubad’ın tekrar tahtına çıkmasını sağladı. Toraman ve oğlu Mihrikula dönemlerinde Akhunlar güçlerinin zirvesine ulaştılar. Kuzey Hindistan ile Orta Asya’da Karaşar ve Kandehar dolayları ülke topraklarına katıldı. 515’te Toraman’ın ölümü üzerine yerine geçen oğlu Mihrikula 530 yılına kadar sürdürdüğü akınlarla Pencap bölgesini tamamen ele geçirdi. Budizm inancına şiddetle karşı çıkan Mihrikula, Hunların bu inancı benimsememeleri için sıkı tedbirler aldı. Çok sayıda buda tapınağını yıktırdı. 

Ancak Orta Asya’da Göktürklerin ve batıda Sasanilerin giderek güçlenmeleri, Akhunların hakimiyetlerini uzun müddet korumalarına imkan vermedi. Göktürkler, Sasanilerle birleşerek Pencap dışında bütün Akhun topraklarını aralarında pay ettiler (563-567). Akhunlar, küçük beylikler halinde uzun müddet varlıklarını devam ettirdiler. İslamiyetin yayılması esnasında Arablar, Toharistan bölgelerinde Akhunlara rastlamışlardır. Bunlar, Sasanilere karşı müslüman Arapların saflarında yer almışlardır. Afganistan’daki Dürraniler ile Kalaç Türkleri, Akhunların soyundandırlar. 






Soziale Netzwerke

Ein Text

Noch ein Text

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Donec cursus adipiscing risus eget aliquet.

Nulla lorem libero, gravida at tincidunt nec, tincidunt id massa. Aliquam at dui sed ligula sollicitudin tincidunt non et turpis. Proin laoreet urna sit amet risus dictum feugiat.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol